14 Temmuz 2010 Çarşamba

Nazan Bekiroğlu - Mavi Lale Yitik Lale kitabından küçük notlar. . .




. . .Aylardır rastlamadığınız güzellikte bir şarkı çıkıyorsa bahtımıza, sıradaki değil, üçüncü sıradaki !. . .

. . .Güneşin anlattıkları herkese iken, yağmurun anlattıkları herkese göre değildir, öğrenirsiniz . . .

. . .Aceles olan çayın ne çok, porselen fincanda soğuduğunu.Yıllar sonra anlarsınız. . .

. . .Rüzgarın çanı ses verir de inceden, yazlık gelenler çekilir. Kumsal ona her mevsim sahip çıkanlara kalmıştır.Denize anlattığından fazlasını kimseye anlatmamış olanlar kıyıya inerler yeniden.Naftalin kokan kazakları sırtlarındadır.Kentin bütün meczupları oradadır ve birbirlerini görmezler. Aynı bulutlara bakıp birbirimizi anlıyorsak, ya da anlamıyorsak, hala anlamıyorsak, yaz bitmiş güze girmişizdir . . .

. . . Açıklarda fırtına vardır anlarız.Niçin gitmek zorunda olduğumuzu sorarken kendimize, yaz bitmiştir, yağmurlardayız. . .

. . . Açar bakarsınız defterinizin sol üst köşesi kendinden tarihli sayfalarını. Bir bahar yazısı çoktandır yazmaya başlamışsınız.Yazınızı siz bile tanımazsınız. . .

. . .Ay'ın halleri.Büyüyen bir hilal.Sen sadece izin vereceksin, eşlikçiliğin bu.Sonra sen ve kurgusal sen bir süre örtüşeceksiniz.Dolunay.Sonra örtüşmeyen kısmın örtüşen kısımdan fazla olduğu bir gün mutlaka gelecek.Eksiği sol tarafında, küçülen bir hilal.
. . .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Buraya soru veya görüşlerinizi yazabilirsiniz!