14 Temmuz 2010 Çarşamba

Tatlı Mutsuzluk - Anti Kapitalizm - sweet misery – a poisoned world / the history of aspartame



formunuza dikkat ediyorsunuz (!), ya da diabetsiniz ( şeker hastası )… kapitalizm sizleri de unutmadı. satış grafikleri yükselmeli, daha da yükselmeli; sizin gibi bir pasta payı nasıl atlanır (?!)

” ürünümüz suni tatlandırıcı içerdiğinden, 1 kaloriden az “

peki, günlük hayatta sıkça duymaya başladığımız bu suni tatlandırıcıların sağlığımız üzerindeki etkisi nedir, 1 kilokaloriden aza indirgenmiş şekerin bedelini sağlığımızla nasıl ödüyoruz?

suni tatlandırıcıların büyük kısmının etken maddesi ASPARTAM denen maddedir.aspartam, kimyasal formülü aspartil-fenilalanin-1-metil ester olan bir tatlandırıcıdır. Kimyasal olarak aspartat ve fenil alanin aminoasitlerinden oluşmuş bir dipeptidin metil esteridir.

Besin değeri olmayan, enerji içermeyen tatlandıcılardır. (Sakkarin, aspartam, asesulfam potasyum (asesulfam-K), siklamat, alitam, sukraloz) Avrupa, yılda 2 bin ton aspartik asit ve fenilalanin aminoasitlerinden oluşan bir tatlandırıcıyı yani aspartamı tüketiyor. Çay şekerine göre 200 kat daha tatlı bir madde. Tüm dünyada yılda 9 bin ton üretiliyor. 2004′te 146 milyon ton olan dünya şeker tüketiminin bir kısmını karşılayan tatlandırıcılar aslında gıda sektöründe önemli bir açığı kapatıyor. Tatlandırıcıların ana maddesini oluşturan aspartamın zehir olduğu iddiası da dilden dile dolaşıyor.

E950 Acesulfame potassium (Acesulfame K) yüksek yoğunluklu, kalorisiz tatlandırıcı; fırınlanmış yiyecekler, dondurulmuş tatlılar, şekerlemeler, mandıra ürünleri, pastalar, farmasotik olarak ağız hijyeni ve son zamanlarda içeceklerde kullanılmaktadır. Gıdalarda geniş bir kullanım için onaylanmamıştır. “The Center for Science in the Public Interest (CSPI)” yapay tatlandırıcılar aspartam, sakarin ve asesülfam potasyumu “en kötü 10 katkı” listesine dahil etmiştir.

Aspartamın içinde bir metil ester ve iki aminoasit (fenilalanin ve aspartik asit) bulunuyor. Tatlandırıcı üreten şirketler, bu maddelerin gıda ve içeceklerde doğal olarak bulunduğunu belirtirken, bunların aspartam halinde tüketilmesinin insan sağlığına zararlı olduğunu gizliyor. yiyeceklerde bulunan fenilalanin ve aspartik asit, başka aminoasitlere bağlı halde oldukları için sağlığa zarar vermiyor.

Aspartamdaki fenilalanin ve aspartik asitse, midedeki enzimler tarafından ayrıştırılıyor. Serbest kalan fenilalanin, metabolizma tarafından “diketopiperazine” adı verilen bir kanserojen maddeye dönüştürülüyor.
Aspartik asit de, “excitotoxin” adlı toksik maddeye dönüşüyor. Bu madde, sinir hücrelerinin zarar görmesine veya ölmesine yol açıyor. Aspartamın içindeki üçüncü madde olan metil ester ise en zararlısı. Vücut, metil esteri, iyi bilinen bir zehir olan metanole dönüştürüyor.

peki, toksik etkisi sebebiyle zehir sınıfına sokulabilecek aspartan ve aspartanlı ürünler günlük hayatımızda nasıl bu kadar büyük bir yaygınlık kazandı? dilerseniz Ronald Rumsfeld’ e bir sorun! ya da bu belgeseli izlemek de iyi bir çözüm olabilir…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Buraya soru veya görüşlerinizi yazabilirsiniz!